11 Ekim 2012 Perşembe

Elde soğan doğramayalım kızlar,gözlerimize yazık;))

 
 
Hepimizin mutfağında elektirikli aletler bolca mevcut:)) tamam hepsi çok kullanışlı ama biz yine
de hep daha pratik olanını tercih ediyoruz.Benim mutfağımda homend in şu iki ürünü var;
 renkleri siyah olanlarından,güzel bir indirimde yakalayıp almıştık.
 
 
rende yapmayı sevmediğimden muhakkak rende yapmalıydı bir robot,hem blendır,hem çırpıcı,hem rende yapan bir robot olması benim için en iyi özellikleri oldu,gayet kullanışlı.Ama diyelim bir soğan doğrayacağım bu robot çıkarılmaz ki şimdi:(
öyle düşünüp bir de küçük rondo aldım yanında,haznesi cam,o da gayet kullanışlı..
 
 
 
Ama ahhh biz kadınlar daha da pratik olmalı elime hemen geçmeli,küçücük şey için batırılmaz ki bu diyip farklı arayışlar içinde olduk yine de:))Elde doğramayı sevmiyorum,kokusu elimden çıkmıyor sanki,kesme tahtam kokunca sinir oluyorum,ayrıca gözlerim de felaket yanıyor.Yemekleri bol soğanlı severim ama ah bu dertler de olmasa!
 
Bu pratik soğan doğrayıcısını ilk gördüğümde sevgili eşim işe yarayacağını sanmıyorum boşver dedi öyle kaldı ama o hep benim aklımdaydı:))
Kendisini mediamarkt da görmüştüm eşim teknoloji meraklısı olduğundan öyle yerlerden çıkmıyoruz da.Sonra tekrar gittiğimizde ya banane ne kadarlık şey zaten ben bunu alıcam,denicem dedim,o da tamam dedi.Ve aldım;))
 
 
 

 
İçinde yıldız şeklinde bıçakları var ve gayet keskin

 
 Soğanı 4e kesip içine atıyorum,bıçağını yerleştirip kapattıktan sonra üzerinen basıyorum,ne kadar küçük parça istenirse o kadar çok basılabilir.her basışta bıçaklar dönüyor böylelikle farklı yerleri kesmiş oluyor.
 
 gördüğünüz gibi hiç büyük parça kalmamış:)

 

 

 
Geçen gün de dolma yapıyım dedim,içine maydanoz ve dere otu doğrayacaktım,dedim ki ya ben bunların hepsini birden atsam acaba doğranır mı,soğanlarla aynı anda maydanoz ve dere otunu attım ve sonuç bu ,ben çok şaşırdım,küçücük olmuş parçalar,dalları bile vardı.Bir parça maydanozu rondoya attığımızda sonuç neyseki olumsuz oluyor,çünkü çok hızlı olduğundan kenarlarına yapışıyor ve hepsini kesmiyor,tekrar açıp ortaya toplamamız gerekiyor.Elde doğra daha iyi.

 
bu da dolmamı doldurduktan sonra,zeytinyağlı hemde:)) kalan içle patlıcan ve domates doldurdum,aşkım domates dolmasına bayılıyor.

 
Bu pratik aleti başarıyla kullandım,memnun kaldım doğrusu küçük işler için ideal.
Tavsiye ederim kızlar.
SEVGİLER..görüşürüz..

5 Ekim 2012 Cuma

Bunlar da benim Gelin şemsiyem ve conversim;)

Düğünle alakalı ayrıntılar çok yavaş yavaş sizlerle buluşsa da elimden geldiğince yeni postlar yazmaya çalışıyorum.Evlilik nasıl gidiyor derseniz ee çok güzel gidiyor o yüzden postlarım biraz daha azaldı galiba:)) tek laptopumuz da olduğundan ancak kocacık evde olmadığında daha rahat yazabiliyorum sizlere.
Eveettt gelelim şemsiyeme sevgili mimarınrenkleri mervenin kızrmızısı'dan görmüş ve çok hoşuma gitmişti.O kırmızı yapmıştı ben de pembe aşığıyımdır o yüzden pembe olmasını çok istedim ve birazcık zorlansam da zevkle kendi şemsiyemi yaptım.



Bu pembe şemsiyenin birşeyle takım olması gerekiyordu dimi:) onu da pembe bir çift converse ile yaptım bağcıklarını söküp yerine beyaz ve pembe organze kurdele kullandım,dış kenarına da pembe beyaz fiyonk kondurdum:))




İşte böyle oldular,fotoğraf çekiminde herkes bayıldı.Peki sizler nasıl buldunuz:))

Düğün sezonu artık kapanıyor ama 2013 gelinlerine küçük bir fikir olsun.İnsan düğün geçtikten sonra ya ben şunu da düşünmüştüm bunu da yapıcaktım diye çok hayıflanıyor ve üzülüyor.Mesela ben bu takımı pembe-beyaz güllerden oluşan bir buket hayal ederek düşündüm ama malesef olamadı.Düğün telaşından(birde iki ayrı şehirde düğün olunca tabi) çiçekçiye gitmeye vakit bulamadım,muğlaya düğünden 3 gün önce gittim,bi gün balayı için son alışveriş,bi gün saç provası,bi gün gelen arkadaşlarla,misafirlerle görüşme derken çiçekçiye gidemedim.Buketimi aşkıma emanet ettim.Kuaförde saçım yapılırken aşkım aradı ve ''bitanem pembe gül yokkmuş yaa dedi'' bende ya nasıl olmazmış diye bi üzüldüm,suratım düştü yani,diğer çiçekçileri gez dedim sordum bi kaç tanesine yokmuş beyaz var ama pembe ya da başka renk yokmuş,aksi gibi pembe başka bir çiçek çeşidide yokmuş.Adam böyle farklı renkleri en az 4 gün önceden sipariş vermeniz gerekiyordu demiş,ee biz o ara edirnede kına telaşındayız kimin aklına gelir pembe gül!! kaç tane çiçekçi vardır muğlada hiçbirinde pembe bir çiçek yok aksiliğe bakın işte!! sonra neyse tamam beyaz olsun sadece dedim ve hayal kırıklığı yaşadım.Keşke  bende sevgili mervenin kırmızısı gibi buketimi kendi istediğim çiçikleri alıp kendim yapsaydım dedim.
İşte bu düğün telaşları hayatta bir kere tecrübe ediliyor,bir daha aman şunu atlamam diyemiyorsun,o yüzden her şeyi ince noktasına kadar düşünmek unutulanlar için de hergün üzülmemek kısa sürede atlatmak gerek;))
 sevgilerrrrr.....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...