1 Ekim 2013 Salı

Aslında buralardayım :)



Artık eskisi gibi bloğumla ilgilenemiyorum,çok yoğun olduğumdan değil ama işte,sadece girip yazdıklarınızı okuyup çıkıyorum :) hep bu instagram yüzünden,daha basit olduğundan ister istemez oraya yöneliyor insan.
Neyse;bu sene benim için biraz sıkıntılı geçicek,hala işsizim :( özel sektör şartları da ağır gelince kendimi zorlayıp oturup güzelce çalışıp,KPSS den güzel bir puan alabilirsem Allah nasip kısmet ederse memur olmak istiyorum.
KPSS için önerileriniz varsa bekliyorum :)

Bir ara görümceme ve üniversite ev arkadaşıma keçeden kapı süsü yapıp kargoyla gönderdim,onlara sürpriz oldu :) çok beğendiler ben de çok mutlu oldum,sizlerle de paylaşmak istedim;



Düğünümüzden kalan magnetlerimizin üstlerini keçeyle süsleyerek kapı süslerinin yanına ekledim :) 


İşte böyle güle güle kullansınlar :)
Tekrar görüşmek üzere İyi akşamlar .. SEVGİLER...

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Kapı süsü de yapıp astım ya tamamdır :)


Merhabalar,ne zamandır keçeyle süsleyeceğim kapı süsü yapmak istiyordum,evde ki malzemeleri değerlendirmek öncelikli hedefim oldu tabi ki,
ilk yaptığım kapı süsüm biraz büyük olduğu için kapının iç kısmına astım,diğer yaptığım küçüğü de dışarıya astım çok güzel gözüktü:)
İlkini yaparken elimde tel vardı onu kullandım şu şekilde ;)


İkincisini yoğurt kapağından yaptım o da şöyle oldu :) ;





Evime her gelen ben de istiyorum diyor:) yavaş yavaş yapacağım herkese:) Kayınvalidem de çok beğendi aynısından isterim diyor;) önceliği ona vericem artık:))
Bu arada sayfama da beklerim kızlar,orada da bu şekilde kendimizin yapabileceği şeyler paylaşıyorum,

görüşürüz,,,,sevgiler..

26 Nisan 2013 Cuma

Bugün benim doğum günüm.... :))


Bugün benim doğum günüm,iyi ki doğmuşum ve beni mutlu eden herkesle iyi ki tanışmışım,hayat hep güzelliklerle gelsin.Her gün huzur dolu olsun,sağlıklı olsun.
Bu yeni yaşımdan farklı beklentilerim var benim,geçen sene bu zamanlar yuvamı kurmanın heyecanındaydım,düğünümüze çok az kalmıştı,şimdi evliyim.Yaklaşık bir sene oldu evleneli,insan bu kısa zamanda bile olgunlaştığını hissediyor,hayata başka gözlerle bakmaya başlıyor..galiba yaşlanıyoruz:)
Her yaşın güzelliği farklıdır demişler...Ve her yaş yeni umutlarla gelir,kalbimizden geçen tüm umutlarımızın gerçekleşmesi dileğiyle...
Biricik eşim seni çok seviyorum,iyi ki benim eşimsin birlikte nice mutlu,güzel günlere...
Yolumuz uzun,ellerimiz hiç ayrılmasın...ağır adımlarla yaşanacak güzel günlere...




Görüşmek üzere,sevgiler...



15 Nisan 2013 Pazartesi

Magnet Sepeti...


Düğün sezonu açılıyor,benim de görümcem evlenecek Haziran başında bu haftasonu misafirimdi eşimin ailesi Kemeraltına kına alışverişine gittik:) insan çok garip oluyor geçen sene bu zamanlarda aynı telaşı ben yaşıyordum elimde listeler aman şunu da alalım bunu da unutmayalım diye koşturmuştuk,neyse ki her şey gönlüme göre olmuştu.
O zamanlar paylaşamadığım ufak tefek şeyleri düğün sezonunun açılmasıyla sizlerle paylaşmak isterim.
Kına geceme davet ederken davetiyelerin içine koyduğum daha sonrada nikah şekeriyle birlikte düğünde misafirlere dağıtılan magnetlerimizi davetiyelerimize uygun tasarlamıştık ve ben çok beğenmiştim
davetiye-magnet postumu burada yazmıştım...
Magnetin boyutu küçük olduğundan bana küçük bir sepet gerekliydi,kına gecemde her şeyi kırmızı istemiştim o yüzden kırmızı sepet hem büyük olurdu hem de düğüne uygun olmazdı diye kendim yapmaya karar verdim,beyaz tüllerim vardı küçük bir sepet süslemek istedim,bir gün pazarda ekmek sepeti gibi bir plastik bakarken teyzem ne yapacaksın dedi,teyze magnetler için süsleyeceğim dedim,yavv bizim oğlanın taa sünnetinden kalma var öyle sepet süsü kirlenince kesip atmıştım dedi bir sevindim hayy yaşa teyze dedim hemde istediğim boyuttaydı:) şanslı ben;)
Yapım aşamalarının fotosu yok ama kına sepetimden kopya çektim:))kına sepetinde ayrıca kapak şeklinde tül de vardı üstünde ama buna yapmadım artık.Önce beyaz saten kumaşla sepetin altını ve sapını kapladım,daha sonra üst üste koyduğum tül şeritleri ortadan diktim ve büzdürdüm bu sepetin kenarları içindi,yine dört-beş kat üst üste koyduğum kare tülleri ortasından iple bağladım ve tülleri açtırarak ponpon yaptım ve yapıştırdım sapların iki ucuna ve üstüne,çiçek ve kurdeleyle süsledikten sonra hazır....


Düğünde nikah sonrası magnetler bu sepetle dağıtıldı ama yine o kadar çok magnet kaldı ki anlatamam,keşke dedim sonradan eşimin tarafında dağıtılan davetiyelerin de içine koysaydık hiç aklımıza gelmedi doğrusu,yetmez gibi geldi ama en az bin adet yaptırılıyormuş,şimdi o megnetleri ne yapsam diye düşünüyorum,bana fikirlerinizi sunarsanız çok sevinirim:))


İnsan kendi emeğiyle yaptığı şeyleri daha bir hevesle kullanıyor doğrusu,şimdi banyomda içinde minik sabunlarım var:))

3 Nisan 2013 Çarşamba

Ne çektin be Gülistan... :D


Yalan Dünya düşüşe geçen reytinglerini Vasfiye teyzeyle yeniden yükseltecek gibi.Başlarda bayılarak izliyordum diziyi,favori karakterim Zerrin ve Nurhayattı:)
Ama daha sonra bence konu sıkıntısı yaşamaya başladılar hep aynı şeyler dönüp durdu espriler erken tükendi sanki.Amaaa son iki bölümdür bir Vasfiye teyze var ki akıllara zarar:)
Hepimizin hayatında eminim vardır böyle insan.Kimisi gerçekten iyiliğinden bu şekildedir kimisi de içten içe bir fesatlıkla yıllar önce anlattığın bir zor durumunu yıllar sonra herkesin içinde olmadık yerde hatırlatarak seni üzmek ister,amannn öylesi uzak dursun.Bu şekilde değil ama çok yakın zamanda benzer bir şey yaşadım.Annemin Ankara da yaşadığımız yıllardan çok yakın komşusu Facebooktan beni bulmuş,ben olduğumdan emin olamamış tabi ki,çünkü Ankaradan ayrıldığımızda 7 yaşındaydım,tabi ben tanıyınca sonrasında öyle bir mesaj atmış ki hem güldüm hem utandım aynen şöyle:
canım nasıl değişmişsin,nasıl büyümüş güzel olmuşsun...ne döverdi seni annen be kızım altına kaçırdıkça bana kaçardın,seni annenden korumak için neler yapardım...diye devamı gelen şeyler işte bi utandım bi utandım:)) neyse böyle,işte Vasfiye Teyze :))




Bir kaç gündür sürekli benimkiyle dilimizde bu replikler,şuan bile gülerek yazıyorum,o bir şey yaparken ne çektin be aşkım diyorum,ben elimde keçe filan uğraşırken o çıkıyor oradan ne çektin be aşkım elemini kederini akıttın keçelere diye:)) sonra aaa tamam çok uzattık ama deyip susturuyoruz birbirimizi:))
sevgiler,görüşmek üzere....



19 Mart 2013 Salı

Pembe odamdan sevgiler...


Burası pembe odam:) odam için neler aldığımı bu postumda yazmıştım sizlere ;
Ne zamandır sizlerle paylaşmak istiyordum bu küçük odamı,nihayet sırası geldi,bakalım odamı beğenecek misiniz?Aslında burası küçük giyinme odası gibi bir şey ya da çocuk odası olarak kullanılabilir,ayrı bir boş oturma odası daha var ama büyük,orasını ısıtmak yine problem olur diye burası dolaplı olmasına rağmen bu odayı tercih ettim.
Bu çerçeve kendi imalatım:) keçe kelebekler ve ikea çerçevesinin birleşimi.



Kumaşını çok beğenerek aldığım ve kendim diktiğim yastıklarım


Toz pembe fon perdeler diktirdim,fakat fotoğrafta göründüğü kadar açık değil rengi,oda çok aydınlık olduğundan pek belli olmadı biraz daha koyular.




Halımı Sanat Halıdan beğendim,içinde toz pembe,koyu pembe var diye:)




Tv ünitemiz bu odaya göre biraz büyük geldi tabi ki,dolap da kullanılabilsin diye düz koyduk,yine tvmiz de salondan gelince bu odaya o da çok büyük oldu,onu da öyle koymak zorunda kaldık ileriye doğru bir tane küçük tv almak şart:)
Bu şekilde biraz biçimsiz oldu ama zamanla alıştık:)



Alsancak Kıbrıs Şehitleri caddesinden aldığım vos vosum:) pembe her şeyi bu odaya doldurmak isterdim.



Eşimin sevgililik yıldönümü hediyesi :)olan bu güzel orkidelerimi de pembe odama koydum yerini de çok sevdi çiçek açmaya başladı bile,eşim pembesini aramış ama bulamamış,ama olsun lila da güzel oldu:)


İşte böyle kızlar,pembe odam küçük ama kullanışlı oldu,başlarda gerek yok filan dedik ama iyi ki kurmuşuz bu odamızı diyoruz şimdi.
çok öptüm herkesi
görüşmek üzere...SEVGİLER....





9 Mart 2013 Cumartesi

İnstagram halleri '1' ;)


Çok sevdim ben şu instagramı,ilk açtığım zamanlarda ya kimse yok ki ne olacak bu diyordum,sonra siz sevgili blog arkadaşlarımı orada görünce ve takip etmeye başlayınca çok sevmeye başladım,bir çok yeni bloggerla tanışıp bloglarını izlemeye aldım bile:)
incicicegi adıyla beni bulabilirsiniz,profilimin açıklama bölümüne bloğumun ismini yazmadım çünkü burası ve sizler benim için ayrı bir dünyasınız kendi arkadaşlarımın sadece bir kaçı bilir blog yazdığımı,çoğunun bilmesine gerek yok:)

İnstagram kullanmayan arkadaşlar için de burada ara ara paylaşımda bulunmak istiyorum:) Buyurun;
Sevgili aşkım ben ev yoğurdu istiyorum diye tutturdu:) Bana taze süt getirdi ve kendi yoğurdumu kendim yapmaya başladım,ilk deneyimim:) 


Ama ev yoğurdunu özlemişiz...Güzel de oldu hani;)


Bu kola ayıcığından olmayan yoktur herhalde bende en başından beri verdiği her şey var,hemde hepsinden bir kaç tane,annemin topla evine götür bunları ısrarına rağmen hepsini bırakıp kaçtım,ama bi gün marketten aşkım elinde iki adet ayıyla geldi bak sana ne getirdim diye,içimden peşimi bırakmıyorlar sanırım dedim:)


O aralar pembe odamla uğraşıyordum,bi gün evirdim çevirdim ben seni bi şekle sokarım dedim,minik bir kazak ördüm süsledim ve böyle bence daha güzel oldu zilli :) eşimin tepkisi
 ''ya erkekse,ne hale soktun adamı:)''


Bu da minik dikenli kaktüsüm,yine eşimin mini market sürprizi,tabi onu da o kahve rengi saksısıyla bırakamazdım,pembe odama uydurmak için keçeyle süsledim:)


Bu da benim minik kızım İNCİ aşkımızın meyvesi:) canımın en güzel hediyelerinden biri,6 yaşında kendisi, ne halleri,ne fotoları var bir bilseniz üniversitedeyken evimizin maskotuydu:) bu yaz hali,kışın daha sıkı giyiniyor bizimki;)

İşte benden instagram halleri şimdilik bu kadar,en yakın zamanda görüşmek üzere
SEVGİLER...





25 Şubat 2013 Pazartesi

of of sıkıntılardayım:( küf sorunu!!!



Aslında güzel şeyler yazacaktım size bu akşam,ama maalesef bir derdim var onu paylaşacağım.
Evim denize çok yakın ve elektrikli ısıtıcıyla ısınıyoruz,buralarda nem oranı çok yüksek yazın hiç bir sorun yok evim serin oluyor ve yaz serin serin güzel geçiyor ama kış:( bir de yağmurlar çok fazla olunca evimde sürekli ısıtmadığım odalarda rutubet oluşmaya başladı.Başlarda havalandırdık geçer dedik,rutubetin ardından yatak odamda duvarların köşelerinde küf oluşmaya başladı,neredeyse her gün sildim havalandırdım başlarda koku geçer gibi oldu ama daha sonra bir-iki gün havalandırmadığımda koku gitgide ağırlaştı.

Eşimle kara kara ne yapsak diye düşünmeye başladık,çamaşır suyuyla duvarları,yerleri sildik,havalandırdık,halısını balkona çıkarıp silkeleyip beklettik.Ama ne çare...
Bir gün dolabın içindeki kıyafetlerimizi düzenliyordum dolabın köşesinde yeşillik gördüm,hatta altlarda kalan kıyafetlerde pamuk pamuk beyazlık oluştuğunu ve küf koktuğunu farkettim ve tüm dolabı döktüm neredeyse tüm kıyafetleri yıkadım,yıkanamayan kıyafetleri havalandırdım,dolabın içini sildim ama içim hiç rahat değildi,aşkım gel şu dolabı çekelim dedim o da ya adamlar olduğu yere kurdular onu bayağı da ağır çekilmez o dedi ama ben durur muyum ısrar ettim yardımlaşarak bi sağdan bi soldan yavaşça çektik kiii ne görelim arka ahşabı olduğu gibi yeşil küf olmuş,o kadar ağır bir koku geliyordu ki acayip moralimiz bozuldu,ağzımızı burnumuzu bağlayıp nemli bezle önce kabasını aldık,daha sonra süngerle,cifle ovalayarak sildik.Dolabı yerine çekmedik arkası havalansın diye,her gün camları sabahtan akşama kadar açık bıraktım,kıyafetleri boş odama doldurdum,dolaba yerleştirmedim.
Yine bir gün sabahtan akşama kadar dışarıdaydık eşimle,geldiğimizde yatak odasına girdim ya yine aynı ağır koku odada küf kalmadı,hergün havalanıyor bir gün açmayalım o ağır koku inanılmaz öyle ki artık yatak odamızda yatamaz olduk,sizleri tiksindirmek istemem ama koku rutubet,nem,küf gibi bir şey değildi artık,daha fazlası iltihap gibi kokuyordu sanki :( küçük odamızda koltuğumuzu açarak yatmaya başladık.
Günler böyle geçti dün dedim ki tamam artık odamıza taşınıyoruz,önce kıyafetleri dolaba yerleştirdim,tekrardan süpürdüm sildim toz aldım,nevresim değiştirdim,bir kaç eşyayı baza altına koyacaktım,bazayı açtım kenarları hafif küf olmuş açılan yerde,artık alıştım ya sinirle birlikte sildim güzelce kuruladım bazayı açık bıraktım daha sonra köşesinde de biraz görünce allah allah yoksa altında da mı var dedim,bazanın altını yeni silmiştim ama ahşabına bakmak hiç aklıma gelmedi zaten o kadar eğilemiyor insan ki        karanlık olunca gözükmüyor,biraz dikkatli baktım ki altının ahşabı komple küf olmuş nasıl moralim bozuldu anlatamam eşimi aradım hemen resmen ağlayarak anlatıyorum,bıktım çünkü ne zamandır uğraşıyorum sonuç yine kötü,o kadar sinirim bozuldu ki eşim bırak kalsın yarın birlikte hallederiz dedi.Bugün yatağın başlığını çıkarttık yatağı kaldırıp kenara koyduk,bazaları ayırıp kaldırdık ki altları felaket zaten ağır kokunun bir türlü geçmesinden anlamıştık bir yerde daha küf olabileceğinden ama bazanın ayakları yüksek ee sürekli havalanıyor orada olabileceğini hiç düşünmemiştim...sildik arkasını güzelce havalanıyor öyle duruyor işte odanın hali perişan her yer her yerde moralim altüst yani...
Denize bu kadar yakın olmak iyi değilmiş onu anladım,evimi çok beğenmiştim zaten daha sıfır bina ikinci kiracısıyız önceki de bir kış kalmış sadece,bir daha böyle güzel ev bulabilir miyim bilmiyorum ama ciddi ciddi taşınalım diye düşünmeye başladık,yavaştan araştırıp yaza doğru taşınabiliriz,biraz daha narlıdere,balçova taraflarına gitmeyi düşünüyoruz:( Bakalım allah yardımcımız olsun,o taraflarda bildiğiniz ev varsa yardımlarınızı bekliyorum:))

görüşmek üzere sevgiler...




16 Şubat 2013 Cumartesi

sevgililer günümüz....


Merhaba herkese:)
Aslında biz sevgililer gününü kutlamıyoruz :p Şöyle ki bundan yıllar önce benim sevgilim bana çıkma teklifi etmeye karar vermiş 14 şubatta,sonra yav ne saçma böyle bir emrivaki yapılır mı hiç,kabul etmek zorunda mı hissetsin kendini demiş ve vazgeçmiş.Sonra 20 şubatta daha fazla oyalanırsam bu kız elimden kaçar gider demiş:)) (bana göre;) ve o gün bana çıkma teklifi etti.20 şubat yıl dönümümüz olduğundan sevgililer gününü o kadar büyük anlamla kutlamıyoruz,ilişkimizin başladığı o güzel tarih bizim için daha anlamlı.
Evliliğimizin ilk sevgililer günü olduğundan hadi yine özenelim dedik,güzel bir alışveriş yaptık,eşim bana akşam yemeği hazırladı,kendi elleriyle ama tabi kıyamayıp yine de yardım ettim:)

 Fıstık yeşili kalın keçem vardı,süslemede pek kullanılmıyor kesimi çok zor oluyor.O yüzden bende onu amerikan servis olarak kullanmak için kestim süsledim.


Daha önceden dekor olsun diye sahilden çakıl taşı toplamıştım,sevgililer gününden önceki akşam oje sürdüm sonra internette gezerken nerede olduğunu hatırlamıyorum çok güzel çakıl taşları boyamışlardı,resim yapmışlar üstüne daha önce görmemiştim,,,amannn hemen de özendim ojeyi aldım kalpler,baş harflerimizi çizdim boyadım taşların üstünü,yemek masasını süslesin diye yapmıştım ama unutmuşum koymayı:(



Bu kırmızı kalpli amerikan servisler paşabahçede 12.5tl den 7.5tl ye düşmüş:) hemen kaptım,aşkım hazırlayacağı masa için kullansın diye;)



O gün eşimin evde olması beni çok mutlu etti,sabah ona güzel bir kahvaltı hazırladım,el emeği amerikan servisimi de kullandım:)



O gün İzmir yağmurluydu,aşkımın yemek hazırlığı uzun süreceği için evden de çok uzaklaşmak istemedik,şemsiyelerimizi aldık sahil evimize çok yakın bu yüzden sahilde yürüyüşe çıktık.


Bir hafta önce anneciğim bana kargo göndermiş,başımdaki kırmızı bereyi örmüş bir de siyahını,yelek örmüş ev içinde giyeyim diye bir kaç bişey daha yollamış.Bu kışın modasıymış bu bereler:)) ben alışkın değilim çok takamam ama benim ki bayıldı pek alışkın değil bende bu tarz bere görmeye çok beğendi kırmızı çok yakıştı yeniden aşık oldum ben sana dedi:)



Eşimin emeği soframız:)) bende yardımcı oldum tabi ki ama son hali sürprizdi:))




Bizim evliliğimizin ilk sevgililer günü böyleydi,
Buradan eşime söyleyeceğim birkaç şey var;
Canım aşkım seni çok seviyorum,biliyorum arada yok yere iş bulamıyorum,sıkılıyorum,ailemden uzağım diye üzülerek seni de üzüyorum,ama inan isteyerek olmuyor,ben seni çok seviyorum kaç yıllık aşk bizimkisi her gün daha da çoğalan...daha nice güzel mutlu günlerimiz olucak birlikte inşallah...Aşk dolu nice güzel günlere hayatımın anlamı....

Sevgiler sevgili blogcanlar sizlere de nice güzel aşk dolu günler :))






11 Şubat 2013 Pazartesi

Keçe sevgisi hiç bitmez:))


Bu aralar yine keçeler elimde bazen eşim isyan ediyor,yine aldın eline keçeleri beni yalnız bıraktın diye:) 
O işteyken uğraşayım ben en iyisi:) Aslında başka bir keçe işiyle uğraşıyorum,güzel olursa sizlerle paylaşacağım:)) Bunları yapalı  bayağı oluyor paylaşmak şimdi nasip oldu.

Koridorumdaki japon fenerlerimi kelebeklerle süsledim rengarenk kestiğim kelebekleri silikon tabancası yardımıyla yapıştırdım,böyle daha iyi oldu.




Bir tane FB'li aşkıma bir tane bana kitap ayracı yaptım,içine plastik dosya kapağından kesip,yerleştirip diktim daha dayanıklı oldu;




Böyle ufak tefek keçe işlerinin devamı gelicek,şimdilik bu kadar.
İyi akşamlar,Sevgiler...

4 Şubat 2013 Pazartesi

Pembe Kış Odası İçin Aldıklarım;


Tamam İzmir'in kışı balkanlardan gelen soğuk hava dalgasından çetin bir şekilde etkilenen benim Edirne'min kışına benzemiyor fakat kış yine de kış ya ben üşüyorum,zaten kansızım:(
Evimizin bulunduğu yer İzmir'in tam kıyı boyu diyelim Çeşme tarafına doğru,bu yüzden buralarda kaloriferli ev bulmak imkansız,mecbur herkes klimalarla,ısıtıcılarla ısınıyor.Ufo tarzı ısıtıcılar beni çok rahatsız ediyor,resmen çarpıyor ve baş ağrısı yapıyor.Bu yüzden radyatör tarzı ısıtıcı aldırmıştım aşkıma,çok güzel ısıtıyor sadece belli bir noktayı değil tüm oda sıcacık oluyor ama belirli bir ayarda sürekli açık durması lazım.
Evimin salonu açık mutfak şeklinde yine yüksek derecede çalışınca sıcaklık çok güzel oluyor ama elektrik faturası aldı başını gitti,en son 250tl gelince,dedim ki aşkım bu böyle olmayacak,biz küçük odamızı kurup kışları orada oturalım,tasarruf etmiş oluruz.Başlarda karşı çıktı ya o oda küçücük ben salona alıştım burası daha rahat filan diye ama sonra ikna oldu ve bende araştırmalara başladım:)
Evimizin bu küçük odasının bir duvarına büyük,derin dolap yaptırılmış,faydasını çok gördüm gerçekten henüz açmaya kıyamadığım,kullanmadığım çeyizlerimin hepsi içinde istif halinde duruyor.
Öncelerde sadece giyim odası gibi kullanıyorduk,tek penceresi de olduğundan içinde iki kişi bir saat dursa zaten nefesinden ortam ısınır:)
Araştırmamın en önemli noktası haliyle koltuktu, L koltuk başlarda çok istiyordum ama salona uygun olmaz diye kalmıştı,bu yüzden küçük odama L koltuk baktım,yatılı misafir gelince odayı kullanabilmek için koltuğun güzel şöyle 2 kişilik yatak olması gerekiyordu,bi yandan da kapalı olduğunda çok yer kaplamamalıydı:)
En uygun koltuğu İKEA dan buldum,ee birde tv sehpası,dekorasyona ait bir kaç bi şey de ekleyince alışveriş için İKEA'nın yolu tutuldu:)

Koltuğumuz bu 5 numaralı L koltuk,en uygun boyut bizim için bu oldu,


 Tv sehpamızı beyaz seçtim,
Eeee bir tane beyaz Lake sehpa almadan olmazdı:)
Halı seçmek en zor olanıydı benim için,hem internetten hem mağazalardan bir çok halı markasını didik didik ettim,bazı geceler takılıp kalıyordum internette halı modelleri bakarken,gözlerimi kapatınca halı desenleri görmeye başlamıştım:))
Ya bir türlü istediğim renk tonunda halı bulamadım,yaptığım hata perdemi önceden diktirmek oldu.Toz pembe tül fon diktirmiştim ee halının da fona uygun olması gerekiyordu.İçinde toz pembe bulunan halılarda nedense lila ve koyu mor tonları da vardı,ama ben sadece pembe ve tonlarının olmasını istedim.Sonunda her ne kadar biraz klasiğe kaçsa da bence yarı klasik:) Sanat Halıdan istediğim tonlarda halımı buldum ama çoğu şubesinde yoktu istediğim boyutu,neyse ki ege bölge firmasında varmış sipariş verildi hala gelecek:(



Dekorasyon için ufak tefek objeler de almak lazım ama:)) gül kokulu mumlar,

Daha önce marketten aldığım 2 adetcik bambum için cam vazo,


Bir adet pembe yapay çiçek:)
O yapay çiçek için bir adet pembe vazo:)

Beyaz çerçeve,bir adet düğün fotosu koymak için:)


İşte böyle aldıklarım,düzeni tam anlamıyla kurduğumda odamdan fotoğraflar da paylaşacağım,Pembe odam için ufak tefek kendim de bir şeyler yapıyorum bu aralar onları da yazacağım:))
Sevgiler,,,,görüşmek üzere......




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...